6 Ekim 2009 Salı

ÖLEN BİR GÜNDE ÖLDÜ, YA KALANLAR...

Canım babacığımın ölümünün üzerinden tam kırk gün geçti. Babam gittiği yerde huzur içinde. Öyle gördük rüyalarımızda, ışıklar içinde pırıl pırıl, huzurlu, mutlu. Ama ya bizler? Bıraksak hepimi her gün öleceğiz, ağlamaktan sürüm sürüm sürüneceğiz, onunla birlikte mezara gireceğiz. Ama tutunduk işte hayata bir şekilde. Oğlumuz, mercanımız sayesinde güldük bile hem de kahkahalarla.. Ama hep bir sızı var yüreğimin o boş yerinde. Ağlasam ağlamayayım diye dua ediyorum, çünkü ağlamanın sınırı yok bende. Ben başladığım zaman sabaha kadar ağlayabiliyorum. Ağlamadığım zamansa yoksa unutuyor muyum, neden ağlamıyorum diye deliye dönüyorum. Gülsem güldüm, nankörüm diye ağlıyorum. Ağlasam allahım böyle nasıl yaşayacağım dayanamam ki diye korkuyorum.

Kısacası bu ölüm derdi ölmekle bitmeyen bir dert. Benim babam öldü ama ben burada, bu hayatta, bu acımla sanki sırat köprüsünde bir canım. Ne ileri gidebiliyorum ne geri dönebiliyorum. Sıkışıp kaldım bu yasla.

Canım babam,
ah sen geri gel de
o terli başını
yine göğsüme yasla...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder